Derler ki…
Kadının günahı ağzında, erkeğin ise gözündedir.
Çünkü söz, dudaktan çıkınca geri dönmez;
Bakış ise bir kere değdi mi iz bırakır.
Kadın, kelimeleriyle yaralar da iyileştirir de.
Bir sözü, dua gibi ruhu besler;
Bir başka sözü, hançer gibi kalbe saplanır.
O yüzden dil, kadının en güçlü silahı ve en büyük imtihanıdır.
Erkek ise gözleriyle seçer dünyasını.
Ne gördüğüne, neyi görmek istediğine dikkat etmelidir.
Çünkü göz, sadece bakmaz; niyeti taşır.
Ve bazen bir bakış, bin kelimeden daha yüksek konuşur.
Eskiler derdi ki:
“Dil, kalbin tercümanıdır; göz, nefsin penceresi.”
Kalbi temiz olmayanın sözü sert olur,
Niyeti bulanık olanın bakışı kirlenir.
Kadim öğretilere göre insanın kalbinde ne varsa, dili onu söyler;
Gözleri ise nefsinin sırrını açığa çıkarır.
Sufi meclislerinde mürşid'ler, dervişlerine şöyle öğüt verirdi:
“Evladım, dilini koru ki gönlün lekelenmesin;
Gözünü koru ki kalbin kararmasın.”
Zira bir söz, bir ömür vebal taşır;
Bir bakış, bir ömür iz bırakır.
Her ikisi de farkında olmadan kaderin satırlarını yazar.
Kadın sözünde saklar kaderini,
Erkek bakışında.
Ve vakti geldiğinde, her söz ve her bakış
Birer şahit olarak geri döner sahibine…
O gün, dudak susamaz;
Göz, gördüğünden saklanamaz.
Çünkü hesap günü, sözün de bakışın da defteri açılır.
En ağır söz, içinde kırgınlık olan sözdür.
En ağır bakış ise, içinde niyet taşıyandır.
O yüzden dilini dua ile,
Gözünü merhamet ile terbiye et.
Kadim öğüt der ki:
“Dilin seni cennete de götürür, cehenneme de…
Gözün ise, kalbin hangi yola gittiğini gösterir.”
