Habibe Zengin/Gazeteci

Tarih: 14.02.2025 23:01

Kapitalizmin Tükettiği Günler

Facebook Twitter Linked-in

Kapitalizm, her geçen gün yeni akımlar yaratarak toplumları etkisi altına alıyor. İnsanlar, kazandıkları parayı alışveriş merkezleri gibi tüketim alanlarında harcarken, tatil ve özel günlerini de tüketim kültürüne uygun şekilde geçiriyor. Kapitalizm öylesine güçlü ki, bazı özel günleri de tamamen ticari birer fırsata dönüştürmüş durumda. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, Erkekler Günü, Kardeşler Günü… Saymakla bitmeyecek kadar çok özel gün, kapitalizmin tüketimi körüklemek için araçsallaştırdığı kavramlara dönüşmüş durumda.Oysa insan sevgisi, tek bir günle sınırlı olmamalıdır. Bir gün mü seviyoruz? Bir gün mü değer veriyoruz? Dahası, bu özel günler herkes için aynı anlamı taşımıyor. Örneğin, Anneler Günü ya da Babalar Günü geldiğinde, ebeveynlerini kaybetmiş insanlar için bu günler bir kutlama değil, bir boşluk hissine dönüşebiliyor.Kapitalizmin dayattığı bu gösteri toplumu içinde, sosyal medyada sergilenen mutlu pozlar ve hikâyeler de bu tüketim kültürünün bir parçası. Artık her şey bir gösteriye dönüşmüş durumda: Yemek yiyorsan göster, seviyorsan göster, seviliyorsan göster… Gösterilmeyen hiçbir şeyin var olmadığı bir algı yaratılıyor. Mahremiyetin neredeyse tamamen kaybolduğu bu çağda, mutluluğun gerçekten hissedilenden çok, sergilenen bir olgu olduğu yanılgısı giderek yaygınlaşıyor. Peki, kapitalizmin tüketim dayatmalarına ne kadar direnebiliriz? Sevgiyi, değeri ve anlamı bir güne sığdırmadan yaşayabilmek mümkün mü? Bu soruların yanıtı, bireylerin tüketim kültürü karşısındaki bilinçli duruşuna bağlı.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —