
---Daldınız, yine ne düşünüyorsunuz? Dedim.
--Sanırım ne düşündüğümü tahmin edebiliyorsunuzdur dedi.
--Evet o adamla arkadaşınızın arasında bir şeyler olduğunu zannediyorum diye devam ettim.
Bu sözlerimle olayın farkında olduğumu belirtmek istemiştim.
Bu arada gece yerini gündüze verme telaşında iken ellerimde valizlerle kalakalmıştım.
Bütün bu yaşananlardan sonra geçmişe dair yaşananları bilmek için onunla bir yerlerde oturup konuşmam gerektiğini düşünüyordum.
Kısa bir sessizlikten sonra;
--Eğer beni yanlış anlamasanız size bir teklifim olacak, dedim kekeleyerek.
--Tabi buyurun sizi dinliyorum, yoksa benim düşündüğümü mü düşünüyorsunuz? Dedi genç kadın
Dilerseniz sizinle maziye dair sohbet etmeyi teklif ediyorum, hem birbirimizi yakından tanıma imkanına sahip olabiliriz, hem de bütün bu olan biteni anlatırsınız, diye ekledim.
Bu tekliften sonra içimde sürekli ret edilme korkusu ile beklerken olumlu bir yanıt almıştım, dikkatimden kaçmayan bir şey daha olmuştu, aramızda duygusal bir yakınlaşma gözle görülebiliyordu, hem daha ismimizi bile bilmiyorduk.
Gecenin yerini gündüze bıraktığı bir anda yaklaşan bir taksiye binmiş, birlikte Turgut Özal bulvarında bulunun bir gece kulübüne gitmek için yola koyuluştuk.
Aslında bu gibi ortamlardan hiç haz etmezdim diye söylenmeye başlamıştım.
Ama olan biteni anlamak adına yapamayacağım bir şey yoktu.
Islak havanın verdiği serinlikle içerde bir masaya oturduk, bu arada geçte olsa tanışmak için ilk adımı atmaya hazırlandığım bir ara, benden önce davranıp;
--Bütün bu yaşananlar için sizden özür diliyorum, dedi
Şimdi bunları bir kenara bırakalım lütuf edip kimliğinizi açıklarsanız memnun olacağım dedim.
Yıllar önce kaybettiğiniz arkadaşınızın kim olduğunu ve o yabancı ile neler yaşadığınızı anlatmanızı istiyorum dedim.
Kendisi ile ne yaşadığınızı ve benimle ne ilgisi olduğunu bir, bir tüm gerçekleri anlatmanızı istiyorum diye devam ederken anlatmaya başladı.
--Ben Aysel belediye evleri son durakta oturuyorum başımdan bir evlilik geçti, bu evlilikten Buket isminde bir kızım var ve şu an onunla birlikte yaşıyorum dedi.
--Peki o yabancının sizinle ne alakası var, dediğim zaman derin bir nefesle devam etti.
--Yıllar önce yine böyle bir eylül ayında yüzüncü yıl mahallesinde o arkadaşımı ziyarete gittim.
--Acı bir tesadüf örneği olsa gerek tam anlamıyla hatırlamıyorum, ben arkadaşımın evine doğru ilerlerken sokak başına geldiğimde bir cinayetin işlendiğine şahit oldum, eli bıçaklı o adam yanımdan koşarken beni gördü ve ne olduysa ondan sonra oldu.
Artık hayatımın korkulu rüyalarından biri haline geldi.
Bu anlattıklarını hayretler içerisinde dinlemeye başlamıştım, anlattığı her şey beni derinden etkilemiş olsa gerek kalbim ritmini yitirmiş bir şekilde çarpmaya, ellerim titremeye başım dönmeye başlamıştı bunu fark ettiği zaman telaş içinde kalmıştı.
Şaşkın bakışları ile birlikte devam etti;
-- Neyiniz var? Dedi şaşkın bir ses tonuyla.
-- Hım yok,yok bir şey sadece anlattıklarınız beni etkiledi dedim.
--Nasıl yani anlayamadım diye devam etti.
--Aslında bu gibi ortamlardan hiç hoşlanmıyorum biliyor musunuz? Dedim.
--Dilerseniz çıkabiliriz dedi şaşkınlıkla.
--Kim bilir ne hayalleriniz vardı, arkadaşınızın yanına giderken dedim.
--Anladığım kadarı ile o adam sizi rahat bırakmamış, peki o korkunç günden sonra ceza yatmadı mı? Diye sorduğumda ise:
Bu sorudan sonra sohbet daha bir koyulaşmaya başlamıştı, içerisindeki keder gözlerinden anlaşılıyordu.
Islak bakışları bunun en açık ispatıydı anlattıklarından ziyade bir kadının gözyaşları beni etkilemeye yetmişti, birden o yaşlı gözleri elimle silmeye başlamıştım, o sırada teselli oluyor gibi bir his vardı içimde.
Bu hareketimden cesaret alarak karşımdan yanıma geldi ve başını omzuma dayayıp ağlamaya başladı.
Çok kötü olmuştum, yarım saat süren bir süreden sonra hıçkırıklar içinde anlatmaya başladı.
--Aslına bakarsanız tek görgü şahidi olarak ben olduğum için, mahkemeye giderken yeminler ediyordu, intikamdan söz ediyordu, belki siz o gece dönüp beni bulmamış olsaydınız,
cümlesini bitirmesine izin vermeden ekledim.