Diyarbakır sokaklarında vatandaşlara mikrofon uzattık, merhum DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatını sorduk. Yüzlerde hüzün, sözlerde minnet hakimdi. Halk, Önder’i "halktan biri", "barışın sesi" ve "vicdan sahibi bir siyasetçi" olarak tanımladı. “Onun gibi barış için mücadele eden insanlara bu ülkenin her zaman ihtiyacı var” sözleriyle duygularını ifade ettiler.
Özellikle çözüm sürecindeki aktif rolü ve halklar arasında kurduğu köprülerle hafızalara kazınan Sırrı Süreyya Önder’in kaybı, kentte derin bir boşluk olarak hissediliyor. Bir yurttaşın ifadesiyle, “O sadece bir vekil değil, halkın içinden çıkan gerçek bir barış neferiydi. Bu ülke, onun gibi vicdanlı insanlara muhtaç.”
1962 yılında Adıyaman’da doğan Sırrı Süreyya Önder, sinema yönetmeni, senarist, yazar ve siyasetçiydi. 2006 yılında vizyona giren “Beynelmilel” filmiyle sinema alanında büyük beğeni topladı. Ardından “O… Çocukları” ve “F Tipi Film” gibi projelerde de imzası vardı.
2011 yılında siyasete atılarak İstanbul Milletvekili seçilen Önder, barış sürecinde aktif görev aldı ve İmralı Heyeti’nde yer aldı. 2018 yılında yargılandığı bir davada hapis cezası aldı ancak Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı sonrası tahliye edildi. 2023’te yeniden milletvekili olarak Meclis’e döndü ve TBMM Başkanvekilliği görevini üstlendi.
15 Nisan 2025’te kalp ve solunum yetmezliği belirtileriyle hastaneye kaldırılan Önder, acil olarak ameliyata alındı. Kalp kapağı değişimi ve ana damar yırtılması operasyonu geçirdi. Yaklaşık 18 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından, 3 Mayıs 2025’te saat 16.10'da çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi.
4 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen törene yüzlerce kişi katıldı. Tören boyunca “Yaşasın halkların dostluğu” ve “Sırrı’ya sözümüz barış olacak” sloganları yankılandı. Tören sırasında Nazım Hikmet’ten “Güneşi İçenlerin Türküsü” şiiri okundu.
Cenaze namazı ikindi vakti kılındıktan sonra, Önder Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları, “Sırrı Süreyya Önder, bedel ödemekten çekinmeden doğruları söyleyen bir isimdi. Onun yokluğu büyük bir kayıptır” ifadelerini kullandı.
CHP lideri, “Bu toprakların birlik ve kardeşliği için gösterdiği çabayı tamamlamak, hepimizin boynunun borcudur” diyerek Önder’e olan saygısını dile getirdi.
MHP cephesinden gelen açıklamada ise, “Farklı düşünsek de aynı ülkenin huzuru için çabaladık” denildi.
Sanat dünyasından birçok isim de duygularını paylaştı. Ünlü bir yönetmen ve müzisyen, “Barış uğruna her şeyi göze alan bir insandın. Kaleminle, kameranla, sözlerinle hep insanlığı anlattın” dedi.
Sırrı Süreyya Önder, halkın gözünde yalnızca bir siyasetçi değil; vicdanlı, cesur ve halkın derdiyle dertlenen bir figür olarak kalacak. Diyarbakır halkı, onun yokluğunun kolay kolay dolmayacağını söylüyor. Yeni kuşakların da onun izinden giderek barış için çalışmaları gerektiğine inanıyor.
Ve geride şu güçlü söz kalıyor:
“Sırrı’ya sözümüz barış olacak.”