DİYARBAKIR – Diyarbakır'da kafe ve restoranlarda uygulanan fahiş fiyat politikası, kent gündemindeki yerini koruyor. Geçmişte yapılan denetimler ve halkın 'maliyetinin 40 katına satış' iddialarıyla yükselen şiddetli tepkilere rağmen, kentin popüler mekanlarındaki fiyat etiketleri inatla yüksekliğini sürdürüyor. Bu durum, denetimlerin yeterince caydırıcı olmadığı ve fırsatçılığın kronikleştiği endişesini doğuruyor.
Tepki Çok, Değişim Yok: '40 Katı' İddiaları Devam Ediyor
Diyarbakır halkının en büyük isyanı, özellikle çay, su ve soda gibi maliyeti en düşük temel ürünlerdeki aşırı kâr marjının devam etmesi. Vatandaşlar, maliyet hesaplamalarının çok ötesine geçen fiyatlandırmanın, esnafın 'yüksek kira' veya 'personel gideri' gerekçeleriyle artık açıklanamayacağını vurguluyor.
Vatandaş Gözlemi: "Bu konuda defalarca şikayetlerimizi dile getirdik, yetkililer denetimler yaptıklarını açıkladı. Ancak aradan geçen zamana rağmen fiyatlar hala yerinde duruyor. Yüksek fiyattan bir kez satmak yerine, normal fiyattan bin kez satmayı reddediyorlar. Demek ki kesilen cezalar ya yetersiz ya da denetimler süreklilik arz etmiyor."
Misafirperverlik Geleneği Maliyet Duvarına Çarptı
Fiyatların inmemesi, Diyarbakır'ın sosyal dokusuna ve misafirperverlik kültürüne verdiği zararı da derinleştiriyor. Şehir dışından gelen misafirleri tarihi ve kültürel mekanlara yakın kafelerde ağırlama kültürü, fiyatlar yüzünden tamamen sekteye uğramış durumda. Halk, dışarıda sosyalleşme ve ikram etme gibi temel sosyal davranışların tamamen lüks tüketim kapsamına girdiğini belirtiyor.
Denetimler Gözden Geçirilmeli
Diyarbakır kamuoyu, mevcut fahiş fiyat uygulamasının kalıcı bir sorun haline gelmesini engellemek için Ticaret İl Müdürlüğü ve Belediye Zabıtası başta olmak üzere ilgili kurumlara yeniden çağrıda bulunuyor. Beklenti, göstermelik olmayan, ani ve sürpriz denetimlerle, fiyatları makul seviyeye çekmeyen işletmelere yönelik ağır ve ticari faaliyetlerini etkileyecek nitelikte cezaların uygulanmasıdır.
ETİKETLER
#fahişfiyat #zam